bugün
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın10
- vatandaşlık farkı alan otel21
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler9
- sözlük kızından gelin olmaz9
- cumaya gidenlerin çok azalması23
- ayça tilki9
- bik bik'in balona binmesi34
- anın görüntüsü16
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız11
- alınan en güzel iltifat11
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- türkiyede çok abartılan arabalar8
- futbolcu ismiyle nick almak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim8
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası20
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan10
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım19
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- integralin müfredettan kaldırılması15
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı16
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
entry'ler (485)
kitleniyorsun bu şarkıda. her seferinde. resmen basiretin bağlanıyor, tuş basmıyor, geçemiyorsun.
ve hep eve dönüş yolunda oluyor. hep.
"he left no time to regret".
emin değilsin bundan.
pişmanlığın öfkeyi de kırgınlığı da bastırmasını dilediğin zamanlar oldu.
başaramadın.
demek ki doğru.
sana seni rahatlatacak bir pişmanlık bile bırakmadı.
"you went back to what you knew".
aha işte bu. burası. yok hayır ağlayamazsın olmaz, bak makyajın... makyaj diyorum olum bak, o rimel akarsa neye dönersin biliyor musun?
"we only said goodbye with words, i died a hundred times".
mesela son bir kez sarılabilsen bu kadar acımazdı sanıyorsun değil mi?
bok acımazdı.
kandırma artık kendini.
sevişmek yok...kusmak yok...
kusmak yok...sevişmek yok...
ağlamak yok...ağlamak hiç yok...
"you go back to her and i go back to..."
yok artık kadın, bu kadarını da demesen iyiydi.
bu ölümcül oldu, oluyor bak.
in çabuk, koş, kızaran gözlerine dönüp baktı birkaç kişi.
şarkı markı ayağına sıçtın yine kendi ağzına.
ay, ben bu şarkının müsait bir yerinde inebilir miyim?
ve hep eve dönüş yolunda oluyor. hep.
"he left no time to regret".
emin değilsin bundan.
pişmanlığın öfkeyi de kırgınlığı da bastırmasını dilediğin zamanlar oldu.
başaramadın.
demek ki doğru.
sana seni rahatlatacak bir pişmanlık bile bırakmadı.
"you went back to what you knew".
aha işte bu. burası. yok hayır ağlayamazsın olmaz, bak makyajın... makyaj diyorum olum bak, o rimel akarsa neye dönersin biliyor musun?
"we only said goodbye with words, i died a hundred times".
mesela son bir kez sarılabilsen bu kadar acımazdı sanıyorsun değil mi?
bok acımazdı.
kandırma artık kendini.
sevişmek yok...kusmak yok...
kusmak yok...sevişmek yok...
ağlamak yok...ağlamak hiç yok...
"you go back to her and i go back to..."
yok artık kadın, bu kadarını da demesen iyiydi.
bu ölümcül oldu, oluyor bak.
in çabuk, koş, kızaran gözlerine dönüp baktı birkaç kişi.
şarkı markı ayağına sıçtın yine kendi ağzına.
ay, ben bu şarkının müsait bir yerinde inebilir miyim?
kimsenin sabah ereksiyonu mundar olmayacak.
"kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
bir kaza olsa adı aşk oluyor artık
aşksa dünyanın çoktan unuttuğu bir tansık
seni bekliyorum orda, o kirlenen ütopyada
kirpiklerime düşüyorsun bir çiy damlası olarak
yumuyorum gözlerimi gözkapaklarımın içindesin
sonsuz bir uykuya dalıyorum sonra ve sen
hiç büyümüyorsun artık iyi ki büyümüyorsun
adınla başlıyorum her şiire ve her mısrada
esirgeyensin bağışlayansın, biad ediyorum.
çocuksun sen ve bu dünya sana göre değil "
bir kaza olsa adı aşk oluyor artık
aşksa dünyanın çoktan unuttuğu bir tansık
seni bekliyorum orda, o kirlenen ütopyada
kirpiklerime düşüyorsun bir çiy damlası olarak
yumuyorum gözlerimi gözkapaklarımın içindesin
sonsuz bir uykuya dalıyorum sonra ve sen
hiç büyümüyorsun artık iyi ki büyümüyorsun
adınla başlıyorum her şiire ve her mısrada
esirgeyensin bağışlayansın, biad ediyorum.
çocuksun sen ve bu dünya sana göre değil "
fuzuli'nin beğenmediği çift.
"mende mecnundan füzun aşıklık istidadı var,
aşık-ı sadık menem, mecnun'un ancak adı var".
ne diyeceksiniz buna mecnun bey?
"mende mecnundan füzun aşıklık istidadı var,
aşık-ı sadık menem, mecnun'un ancak adı var".
ne diyeceksiniz buna mecnun bey?
o kadar gülecek ne buluyor, merak ediyoruz, bize de söylesin.
boktur belki de.
bilemeyiz.
bilemeyiz.
bu şiirin iki tarafa aynı şekilde dokunmadığı ilk pazar çok ağır geçer.
tüm neşenizle anlattığınız hikayeyi bölüp " ben seni çok özledim, onu napıcaz?" diyen ses artık çıkmıyorsa, kendini sakınıyorsa, milyonuncu pazar da ağır geçecektir işte. çok hem de.
tüm neşenizle anlattığınız hikayeyi bölüp " ben seni çok özledim, onu napıcaz?" diyen ses artık çıkmıyorsa, kendini sakınıyorsa, milyonuncu pazar da ağır geçecektir işte. çok hem de.
raif kadar güzel bir aşık mı yoksa maria puder kadar güzel bir maşuk mu olsa bilemiyor insan bu kitabı bitirince.
sadece o kadar güzel olmak istiyor. o kadar.
sadece o kadar güzel olmak istiyor. o kadar.
çükü doğrultusunda ilerleyen eski sevgilime ben de öfkemi kaldırdım, onunla aynı doğrultuda ilerliyorum.
vardığımız yer çok tuhaf, eskiden bulunduğum hiçbir yere benzemiyor.
vardığımız yer çok tuhaf, eskiden bulunduğum hiçbir yere benzemiyor.
"kaybedeceğini bile bile neden mücadele ediyorsun dedi, öleceğini bile bile yaşadığını unutmuştu o an... bozmadım..."
*
*
hayatta geri gelmeyecek tek şey hayattır.
o kadar.
o kadar.
"çok özlemek ve sevmediğini bilmek"
tam burada çok özlediği ve sevdiği günlerde döktüğü gözyaşlarıyla o adamı hatırlarsın, ağlarsın ama yaşın yaşına karışmaz.
işte tam da bu noktada erkeğin ağlayıp ağlamaması anlamsız kalır.
tam burada çok özlediği ve sevdiği günlerde döktüğü gözyaşlarıyla o adamı hatırlarsın, ağlarsın ama yaşın yaşına karışmaz.
işte tam da bu noktada erkeğin ağlayıp ağlamaması anlamsız kalır.
kesinlikle amcık ağızlının önde gideni.
koyuyor.
en çok da "alışamadım sensiz uyumaya yar" kısmı.
onsuz uykuya bile kaçılmıyor, dostum biz bitmişiz.
en çok da "alışamadım sensiz uyumaya yar" kısmı.
onsuz uykuya bile kaçılmıyor, dostum biz bitmişiz.
baştan aşağı bir yalanı yaşadığınıza işaret.
hele, yalan olduğunu bile bile, gözün göre göre acı çekmeye devam etmek ve aksine kendini ikna edememek yok mu, işte o çok ağır.
hele, yalan olduğunu bile bile, gözün göre göre acı çekmeye devam etmek ve aksine kendini ikna edememek yok mu, işte o çok ağır.
bir ege aydan, bir erdal beşikçioğlu koymuş arkadan da pilli bebeği yollamışlar ya, muazzam olmuş.
"olsun demek de zor artık,
çocuk düşlerimiz, yok artık".
"olsun demek de zor artık,
çocuk düşlerimiz, yok artık".